2017 Anayasa Değişikliği Halk Oylaması Maddelerinin Özeti yazımda belirttiğim maddelere ilişkin yorumlarım aşağıdadır:
- Madde 104 değişikliğinde geçen Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yasa Cumhurbaşkanına yasa çıkarabilme yetkisi veriliyor. Meclis bu şekilde saf dışı bırakılıyor. Bu da milletin iradesiyle gelen milletvekillerinin yani milletin temsilcilerinin iradesine engel koymak anlamına geliyor. Bin bilsen de bir bilene danış atasözümüz bir uyarıdır aynı zamanda. Bu madde ile tek adamlığa geçiş yapılıyor.
- Madde 119 ile OHAL yetkisi Bakanlar Kurulundan Cumhurbaşkanına devrediliyor. Bu da bir kişinin takdirine göre sonsuza kadar OHAL'de kalabileceğimiz anlamına geliyor.
- Madde 98 ile gensoru kaldırılıyor. Bakanların meclise hesap verme sorumluluğu kalkıyor. Kötü niyetli kişilerce bakanlık, her türlü hukuksuzluğun, yolsuzluğun yapılacağı ve hesabının da verilmeyeceği bir kurum haline geliyor.
- Madde 106 ile Cumhurbaşkanının istediği kadar yardımcı atayabileceği bir durum oluşmuş oluyor. Bu da meclisin daha da işlevsiz haline gelmesine neden olacaktır. İlerleyen zamanda meclise gereksiz ve ayak bağı oluyor gibi iftiralar atılarak meclisin kapanmasına yol açabilecektir. Ek olarak bu yardımcılara, Cumhurbaşkanına vekalet edebilmesi ve tüm yetkilerini aynen kullanabilmesi yetkisi veriliyor.
- Madde 105 ile Cumhurbaşkanına yargı yolu açılabilmiş gözükse de teklif için üye tamsayısının salt çoğunluğu ve üye tamsayısının üçte ikisinin kabul oyu gerekiyor. Burada yargılanma yolu fiilen olarak imkansız hale geliyor. Bunun devamındaki daha da imkansızlık noktası madde 146 değişikliğidir.
- Madde 146 ile 15 üyenin 12'sinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması ile birlikte Cumhurbaşkanının yargılanmasının da son adımı etkisiz hale getirilmiş oluyor.
- Madde 116 ile Cumhurbaşkanına seçimleri yenileme -aslında meclisi feshetme- yetkisi veriliyor. Cumhurbaşkanının iki dönem üzerine bir dönem daha seçilebilmesine olanak kılıyor.
- Madde 89 ile geri gönderilen kanun ancak salt çoğunlukla kabul edilirse Cumhurbaşkanına tekrardan gönderilebilecek hale geliyor. Gizli bir şekilde artık meclisin yasama gücü bu şekilde elinden alınıp yine tek adamlığa gidiş başlanıyor.
- Madde 101 ile devleti temsil için en önemli şeylerden biri olan ve son 2,5 yıldır fiilen uygulanmayan tarafsızlık ilkesi artık tamamen kaldırılıyor.
Görünen o ki, bu maddelerle, muhtemelen aşağıdaki sırayla şunlar meydana gelecek:
- Ülkenin yönetim sisteminin değişmesiyle 1923'te kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti 1923 ya da kısaca TC 1923 yıkılmış ve TC 2017 kurulmuş olacak.
- OHAL sürekli hale getirilecek.
- Seçilen Cumhurbaşkanı istediği kadar yardımcı atayabildiği için çok sayıda yardımcı atayacak. Bu sayı 50 de olabilir 100 de olabilir.
- Meclis, kararnameler ve güçlü veto yetkisi ile işlevsiz hale getirilecek.
- Yargılanma yolunun pratikte imkansızdır. Hadi mecliste kendi partisinden de onaylar geldi ve bu yol açıldı diyelim. 15 AYM üyesinin 12'sinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasıyla bu ihtimal de ortadan kalkacaktır. Hatta bu bile korkutucu olarak görülürse zaten bu madde çok uzun sürmeden kaldırılacaktır. Muhtemelen de savunması bu korku ile düzgün hizmet yapılamıyor olacaktır.
- Eyalet sistemine yüksek ihtimal geçilecektir.
- Zamanla kendi partisinden bile çatlak sesler çıkmaya başlayınca Cumhurbaşkanı meclisin ayak bağı olduğunu; 2023 (2023 yılı geldiğinde de hedefler gerçekleşmeyeceği için yeni hedef 2071) vb. hedeflerin gerçekleştirilmesinde güçlü ve hızlı bir yönetime ihtiyaç duyulduğu söylenecek. Bugün milletvekili sayısını 50 artırıyoruz ve milli irade daha iyi temsil edilecek diyenler o gün geldiğinde meclis ayak bağı, milletvekilleri iş yapmıyor ve yatarak para kazanıyor, milletvekilliği çift başlılık yaratıyor ve gereksizdir diyerek meclisi bir şekilde (kararname, referandum vb.) kaldıracaktır. Zaten başkan yardımcıları var diyerek bu savunulacaktır.
- Bu sıralarda ekonomi de sonsuz dibe doğru yolda olacaktır.
- İşler çığırından çıktığında seçimlerde yapılacak hileler bile yetmediğinde bu seçimler bize ayak bağı oluyor diyerek saltanatvari bir sisteme geçilecektir.
- Saltanatvari sisteme geçtikten sonra otoriterleşme daha da artacak ve artık insan hakları ihlalleri her noktada görünür ve çok doğal olacaktır (bakınız: Suriye).
- Bunlar olurken son aşamalara doğru AB tüm müzakereleri durduracaktır. Türkiye NATO'dan çıkarılmaya çalışılacaktır. En sonunda da "Demokrasi Getirme" ve "Diktatör Devirme" hedefleriyle bir ABD işgali olacaktır (bakınız: Irak).
Bu maddelerin olmayacağına dair kanıt yok; fakat olacağına dair kanıt (BOP Eşbaşkanlığı vb.) ve göstergeler çok. Türklüğüm ve insanlığım için, ülkemin yıkılmaması için, ülkemin bölünmemesi için, tek adamın her şeyi belirlememesi için, demokrasi için, insan hakları için, çökmeyecek bir eğitim ve ekonomi sistemi için, yabancı ülkelerin ülkemizi işgal etmemesi için HAYIR diyorum.